İDRİS ÖZEK
Eğitimci & Sosyolog
AfyonkarahisarHaber Editörü“AFYONKARAHİSAR YAZILARI”
Karahisar Kalesine teleferik olayı, 2010’lu yıllarda dile getirilmeye başlanan, 2017 yılında ilk somut adım olarak projelendirilip zamanın Belediye Başkanı Sn. Burhanettin Çoban tarafından ilk ihalesi yapılan, sonrasında Belediye Başkanı Sn. Mehmet Zeybek döneminde tekrar ihalesi yapılan ve şu günlerde inşaatı devam eden bir proje.
Dün, Belediye Meclisi toplantısında, son durumu hakkında bilgi verilen teleferik olayı, özellikle sosyal medyada tekrar gündeme geldi ve eleştiri konusu oldu.
Öncelikle, Kaleye teleferik projesiyle ilgili olarak “teleferiğe ne gerek vardı, gereksiz, kullanılmaz, bütçe başka bir yerde değerlendirsin” gibi eleştirileri doğru bulmuyorum ve bu eleştirilerin projenin sonrasındaki getirileri ve avantajları düşünülmeden kulaktan dolma bilgilerle yapıldığını düşünüyorum.
Elbette ki, şehirde yaşayan herkesin, eleştiri yapmaya, fikirlerini söylemeye, yazmaya, ifade etmeye hakkı var. Ben de bu minvalde, konuyla ilgili düşüncelerimi, önerilerimi yazmak istiyorum. Nihayetinde hepimiz bu şehirde yaşıyoruz, şehrimizin daha gelişmiş, yaşanabilir, uygar ve her açıdan zengin olması hepimizin arzusu.
Şehrin caddelerinde sık sık konulan kasis ya yavaşlatıcı tırtıklama olayının doğru olmadığını, bu tip sözüm ona önlemlerin ilkel olduğunu, modern ve uygar bir şehre yakışmadığını her ortamda söylüyorsak, yazıyorsak; olumlu ya da olumsuz eleştiri ve önerilerimizi yazmak, ifade etmek bizim de hakkımız olmalı, 1975’ten beri bu şehirde yaşaya bir “birey” olarak…
Mevzumuzu dönelim…
Kaleye teleferik projesinin, maliyeti ve işletme şekli ne olursa olsun, Afyonkarahisar’ımıza, şehrimize, turizme, tanıtıma, hatta ekonomimize katkı getireceğini, değer katacağını, şehrimize bir farkındalık oluşturacağını düşünüyorum.
Her zaman şikayetçi olmuşuzdur, Afyonlu olarak ve şehrimize gelen misafirlerimiz, turistler, ziyaretçiler adına: “Afyon’da (il merkezinde) gezilecek, vakit geçirilecek, dışarıdan bir misafirimiz geldiği zaman “hadi şuralara gidelim” diyebileceğimiz, vakit geçirebileceğimiz bir yer, bir mekan yok” diye…
İşte şimdi bir fırsat, bir imkan sunuluyor bizlere, hepimize, şehrimize, misafirlerimize, turistlere, bir vesileyle şehrimize gelen ziyaretçilere… O zaman neden anlamsız bir şekilde “gereksiz” diye karşı çıkalım ki?..
Bakın sizlere örnek bir Afyonkarahisar şehir içi rotası, bir günlük…
Erdal Akar parkına, teleferiğini kalkış noktasına aracımızı park ediyoruz. Teleferiğe binip kalemize çıkıyoruz. Kalemizin tepesinde bulunan çay ocağında, restoranda biraz dinlenip, çayımızı kahvemizi yudumladıktan ve şehrimizin enfes manzarasının tadına baktıktan sonra yürüyerek aşağıya iniyoruz. Ulu Camii, tarihi Afyon Konakları, vaktiniz varsa Afyon yemekleri, yol boyu tarihi camiler, sonra konakların üstünden Millet Hamamı, Türbe Camii, Sultan Divani Mevlevihanesi, yukarıya doğru tekrar aracımızı park ettiğimiz Erdal Akar Parkına…
Sonrasında, yorulmadıysanız ve arzunuza göre şehre inerek Gastronomi konağında geleneksel Afyon sofrası, İmaret’te namaz molası, Anıtpark, Uzun Çarşı, Tuz Pazarı, Taşhan’da geleneksel Afyonkarahisar ürünleri alışverişi…
Buyurun size bir günlük Afyonkarahisar il merkezi rotası..
Merkez dışına taşmama ve vaktin yetersizliği düşüncesiyle, şehre yakın olmasına rağmen Kocatepe’yi ve şehitlikleri eklemediğimi de bilmenizi isterim.
Fazla da uzun yazmayalım, mesajımızı verdik diye düşünüyorum…
Sağlıcakla kalın…
* * * *
idriozek@gmail.com
