Afyon’dan derlenen üç efsane

Ahmet OĞUZ / Milli Folklor Dergisi

(Tarih ve sayısı bilinmiyor)

Burada Afyon Kalesi, Gazlıgöl Kaplıcası ve Meçhul Asker Mezarı ile ilgili üç efsane anlatılacaktır.

1- Afyon Kalesi hakkında anlatılan efsane:

Dağlar arasında bulunan Afyon şehrinin ortasındaki kale hakkında halk arasında değişik efsaneler anlatılmaktadır. Yerden ikiyüz metre kadar yüksek olan kale, sarp kayalardan meydana gelmekte, kayalar üzerinde de değişik medeniyetlere ait figürler bulunmaktadır. Kendisine ilginç gelen her olay veya yer hakkında değişik efsaneler anlatabilen Anadolu halkı yaratıcı zekâsını burada da ustaca kullanmıştır. Frigler ve Perslere kadar götürülen Afyon şehir tarihinde Bizans Imparatorluğu’nun önemli bir yeri vardır.(l) Ancak bu kale hakkında anlatılanlar Bizans ile sınırlı değildir. Hz. Ali, yaptığı savaşlar ve atı ile ilgili efsaneler de bulunmaktadır. Yine halk arasında kalenin içinde bulunduğu kabul edilen hazine ile ilgili değişik inançlar vardır. Bu anlatacağımız efsane de kalenin içinde bulunan hazine ile ilgilidir. Ancak hâzinenin kimlerden kaldığı belli değildir.

Afyon ve çevre halkınca sevilip sayılan ve de ilmine güvenilen dört imam, kalenin içinde bulunan hâzineyi bulmak için kaleye çıkarak gizli olan kale kapısından içeri girmek için yol ararlar. Kayalar arasında dolaşırken yarım çocuk cesediyle karşılaşırlar. Çocuğun yansının bulunduğu yerde kapının olacağını tahmin eden imamlar, okudukları dualarla kapıyı açarlar. İçerde donanımlı, tam teçhizatlı iki askerle karşılaşırlar. Bu iki asker ile hâzineyi bekleyen ejderi (yılan) dualarla geçen imamlar, hâzinenin bulunduğu yere varırlar. İçerde sandık içinde yüklü bir hazine ile üzeri pullarla örtülü dünya güzeli bir kızla karşılaşırlar. Askerlerin yanından geçerken hâzinenin yanında hiç bir dünya kelamı konuşmayacaklarına söz veren imamlar, hâzineyi ve kızı görünce dayanamazlar ve konuşmaya başlayınca tılsım yavaş yavaş bozulur. Tılsım bozulunca kızın üzerindeki pullar da dökülmeye başlar. Kızın üzeri açılınca imamlardan birisi “yeter be” diye bağırır. Konuşmamaya söz verdikleri halde konuştukları için ölümle cezalandırılacaklardır. Ancak imamların halk arasındaki itibarları da dikkate alınarak cezaları hafifletilir, her imam çevredeki bir tepeye fırlatılır.

Kalenin içindeki gizli hâzineyi çıkarmak için son zamanlarda Almanlar, Amerikalılar ve daha başkalannm girişimleri olduğu ancak halkın bunlara izin vermediği söylenmektedir.

2- Gazlıgöl Kaplıcasıyla ilgili Efsane:

Afyon ve çevresi şifalı kaplıcalarla doludur. Bunlardan biri de Gazlıgöl kaplıcasıyla ilgili olarak Firigya kralı Eşek Kulaklı Midas ile ilgilidir. Bizim anlatacağımız efsane ise Gazlıgöl’ün üzeri açık hamamı ile ilgilidir. Adı geçen yer Afyon’a on km. uzaklıktadır.

Gazlıgöl’de bulunan bir suya güzel bir kız girer ve bir daha çıkmaz. O günden sonra su “kudret hamamı”na dönüşür. Hamamın üzeri de örtü kabul etmez. Hamamın üzerini örtmek için teşebbüsler olmuşsa da felaketle sonuçlanmıştır. Üzerine örtülen ağaç, tahta ve benzeri malzemeler etrafa dağılmıştır. Hamamın üzeri bugün de açıktır.

3- Meçhul Asker Mezarı île İlgili Efsane:

Afyon, Türkler’in Anadolu’yu 1071 ta rihinden itibaren feth etmeye başlamalarıyla birlikte, Bizans imparatorluğu ile yoğun bir mücadeleye girilmiş, Anadolu’yu Türkiye yapmak için o günden bu güne sayısız şehit verilmiştir. Milli mücadele döneminde de Afyon 28 Mart 1921’de işgal edilir. Hemen arkasından geri alınır. Ancak Yunan kuvvetleri 13 Temmuz 1921’den itibaren şehri tekrar işgal eder ve işgal 27 Ağustos 1922’de sona erer

Yakın tarihteki bu olaylar halkın benliğinde uzun süre önemli yer işgal etmiştir. Efsane, gerçek veya hayâli muayyen şahıs, hâdise veya yer hakkında anlatılan bir türdür, Burada anlatacağımız efsane de yer, Zaman ve yakın tarihte yaşanan olaylarla yakından ilgilidir,

Afyon’un Çavuşbaş mahallesi civarında yol yapmak amacıyla çalışan dozerler bir taşa çarparlar ancak tüm çabalara rağmen taş yerinden oynatılamaz. Bunun Üzerine taşın çevresi açılır, içinde elbisesi dahi solmayan bir asker cesedi bulunur. Askerin elinde bir tüfek vardır. Ancak tüfeğe sıkıca sarılan asker ne tüfeği bırakır ne de kendisi yerinden oynatılabilir. Çevre halkı ve yetkililer gelir, derin hocalar dualar okur ancak asker tüfeği dahi bırakmaz. Çevre köylerden birisi “askerin komutanım bulalım” deri Komutan gelir askere “rahat ol” der asker tüfeği bırakır. Tüfek alınarak asker oraya tekrar defnedilir ve üzerine türbe yapılır. Askerin tüfeği bırakması şu şekilde de anlatılır Asker tüfeği vermeyince “vatanın silaha ihtiyacı var” denilir ve asker silahını bırakır.

NOTLAR

1973 Afyon İI Yıllığı / İrfan Ünver Nasrattınoğlu, Afyon karahisar Efsaneleri, Ankara 29 Ekim 1973 / Selahattin Tansel. Mondros’tan Mudanya’ya Kadar, Ankara 1974 / Utkan Kocatürk, Doğumundan ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, Ankara 1992 / Saim Sakaoğlu, Anadolu-Türk Efsanelerindi Tay Kedime Motifi ve Bu Efsanelerin Tip Katalogu, Ankara 1980

KAYNAK KİŞİLER

Abdulah YILMAZ, yaş: 28, tahsil; lise Afyonlu

Şükrü GENÇ, yaş: 22, tahsil: ilkokul, Afyonlu.

Kazım İLARSLAN, yaş: 28, tahsil: Üniversite, Afyonlu

Kaynak link:
http://www.millifolklor.com/PdfViewer.aspx?Sayi=26&Sayfa=99 (Erişim 08.05.2019)