Mertibane

Mertibane bir tür bakır tabak olmasına karşılık, hep beraber bir işin kotarılıp, bitirilmesinin simgesi değil midir? Ortaya getirilir; beş on yakadan hep beraber, hep beraber, hep beraber içindeki bitirilir…

Sofrada omuz omuza ve böylece yalnız olmamanın hazzı lezzete lezzet katar. Herkes yanındakini ağırlar, saygı ve sevgi ile doyulur.

Et istenirken kebaplık istenir. Pidelerin de incesi, muntazamı seçilir.

Bir de tuz, karabiber ve taze maydanoz…

Mertibane, kebabın kabıdır. İftarda kebap başyemektir. Kuşbaşı et suyunu çekene kadar kavrulur. Üzerini örtecek kadar su konup tuzu eklenerek tekrar pişirilir. Pideler kare şeklinde ya da baklava dilimi doğranır. Bu iş evin çocuklarınındır. Keskin bir bıçak ve mutfak
tahtası, pide doğrama işini zevkli kılar.

Pişen kuşbaşı et, suyundan çıkartılır. Süzülen su, pidelerin ıslatılmasında kullanılacaktır. Islatılan pideler et suyunda fazla bekletilmeden mertibaneye alınır. Pidelerin üzerine etler konur, biraz daha pide…

İstenirse bir kepçe et suyu daha gezdirilir. En üstüne
karabiber, maydanoz…

Mertibane sofraya getirilir… En yaşlı olan başlar, “hadi buyurun soğutmayın” der. Hep beraber kaşık sallanır, beraber doyulur…

Mertibane tek insanların değil, sivil toplumun gerecidir.

Doğum yemeği, ölüm yemeği, sünnet düğünü, hacı daveti, zinardı daveti, oğlan kınası daveti, güvey koyma daveti, el öpme ve çeyiz indirme daveti ve gezekler mertibanesiz nasıl olur?

Beş on yakadan hep beraber mertibaneye doğru… Haydi, buyurun, soğutmayın, kebap, cimcik hamuraşı, paçık, musakka, dolma mertibaneden yenir.

Bunlar artık kalmadı demeyin; cıvıl cıvıl sesler, dünden bugünden konuşmalar, birbirine seslenen akranlar, soru soran küçükler, anlatan büyükler…

…..

Mertibane de bunun bir simgesidir. Çocuklarınıza gösterin…

İddia, hayal ve çabalarımıza ortak olunmasına, yükümlülük alınmasına, destek verilmesine ihtiyacımız var. Haydi, mertibaneye kaşık sallayalım, elbirliğiyle ve hep beraber…

Av. Kadir DAYLIK’ın kaleminde AYTAM tanıtım kitabından alınmıştır.