Eysiran, esiran…

Haşhaşlı pide ve ev ekmeği artık Afyonkarahisar’da bolca satılır olduğundan hasret kalmıyoruz ama hamursuz yemeyeli yıllar oldu.

Teknede hamuru son gördüğüm zaman ise, herhalde babaannemin sağlığındaydı…

Şimdi mini mini çocuklarımıza el becerilerini geliştirsinler diye oyun hamuru alıyoruz. Onlar plastik bıçakları ile hamurlarını kesip biçiyor, bu hamurlarla bazı şekiller, modeller yapıyorlar.

Ben babaannem ekmek yaparken teknenin kıyısından oyun için bir çimdik hamur aşırsam eysiranı elime yerdim.

Eysiran büyülü bir gereçtir. Muhkem bir kürek, becerikli bir kazıyıcı…

Tekneden hamuru almak, kesmek, sıyırmak ona mahsustur.

Eysiran dövme demirden yapılırdı sanıyorum; belki halen de yapılıyordur. On santimetre genişliğinde olan ağız kısmı biraz keskin olup yine yukarı doğru bir o kadar daha çıktıktan sonra, kare biçimindeki bu ince, mini kürek, ortasından çıkan yuvarlak bir sapla
tek parça olarak tamamlanır.

… …

Merak ediyoruz bu nesne kaç kuşağı yolcu etmiştir? Halen Afyonkarahisar’da ekmek yapılsın yapılmasın pek çok evin demirbaş mutfak gereci olan eysiran, yüzyılları aşarak günümüze gelmeyi başarmıştır.

İşte bu, işe yararlılık, terk edilemez, yaşamı öyle uzun, öyle uzun, öyle uzun olur.

Sıradan hayatlarımızı, evlerimizi, işyerlerimizi, doğup büyüdüğümüz kenti, kullandığımız eşyalarımızı, gelenek ve göreneklerimizi anlatmak, çocuklarımıza göstermek, geleceğe bırakmak…

Yerel tarihin, sözlü tarihin, mikro tarihin, kentteki işyerlerinin, kurumların, toplulukların tarihinin araştırılması “sessiz yığınların” tarihe dâhil edilmesi gibi devlet dışı alanların araştırılması…

Geçmişteki ve günümüz Afyonkarahisar’ının, sıradan insanlarının; Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Helenler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar’dan gelen kültürel özelliklerinin harmanlandığı tarihinin araştırılmasını ve bundan zevk alınmasını teşvik etmek…

Bu yararlılık da aynı eysiran gibi terk edilemez, yaşamı öyle uzun, öyle uzun, öyle uzun olur, diye düşünüyoruz…

AYTAM tanıtım bülteninden…