Afyonkarahisar’da kullanılan “Şattak” tabirine dair…

Mustafa KAYIHAN
Edebiyatçı-Yazar

 

Efendim, şathiye diye bir tabir var. Kubbealtı lügati Arapça şaṭḥ “sözde ölçüyü kaçırmak”tan şaṭḥiyye “şatıhla ilgili” diye açıklamış kelimeyi. Latife, şaka, eğlence, maskaralık etme, hezeliyat gibi anlamları da varmış. Selin dere yatağının kenarına taşmasına da şataha denir imiş Arapçada… Bunlar sözlük anlamı tabii…

Edebiyat terimi olarak, ciddî bir düşünce ve duyguyu ince bir alay veya şaka yoluyla dudaklarda bir tebessüm uyandıracak şekilde, bazen da sembolik bir dille anlatan şiir ve sözlere verilen isim.

Mutasavvıf ehlince Allah ile senli benli konuşur gibi yazılmış olduklarından ve şeriata aykırı hissini verdiklerinden şeriat ehlince çokça tenkide uğramış. Bunlara şathiyyât-ı sûfiyâne de deniyormuş.

Afyonluların “hoca şattaklanıp durma, şattağa gel, şattağa” dediklerini duyar gibiyim…

Afyonlular demişken Türk Dil Kurumu Derleme Sözlüğünde “şattak” kelimesi sadece Isparta, Gelendost’ta “Aptal, sersem” kaydedilmiş. Oysa Afyon’da “şımarık, şakada dozu kaçırmış, söz ve el kol hareketinde haddi aşmış kişi” için yaygın olarak söylenir “şattak”. Derleme sözlüğünün derleyicileri Afyon’a uğramamış olacaklar ki bizde kullanıldığına dair bir atıf, bir alıntı yok Derleme Sözlüğünde… Oysa “sağdıç” kadar olmasa da Afyon ağzında sık kullanılır.

Şattah kelimesi “şın, tı, ha” sesleri ile yazılan Arapça bu kelime Türk dillerinde “ha ve hı” seslerinin “k” sesine dönüşmesi tabii olduğundan “şattah” “şattak” olmuş. Yani “şatah” kelimesinin ism-i faili “şâtih” bunun da mübalağalı ism-i faili “şattah” sözünün Afyoncası “şattak”. Siz bunu tanıdık bir kelimeden şöyle anlayınız: Fetaha “açmak” bunun ism-i faili fatih “açan” bunun da mübalağalı ism-i faili “Fettah” “çokça açan”.

Hal böyle abartılı şımarıklığa “şattaklanmak” demiş Afyonlu. Bu fiil ne TDK Tarama Sözlüğünde ne de Derleme Sözlüğünde mevcut. TDK derleme sözlüğüne yeni bir ekleme yapmamaya yemin mi etti bilemiyorum ama buradan duyuruyorum: “Şattak ve şattaklanmak” tabiri Afyonkarahisar’da sıkça kullanılır.
Mesela Afyonlu bir ana çokça yaramazlık yapan çocuğuna bağırır: “Şattaklanma! Adam gibi ot ottuğun yerde!”

Aslında burada ilginç bulduğum ve vurgulamak istediğim nokta şudur: “Testi içindekini sızdırır.” vecizesini doğrularcasına Mevlevilik gibi ince ruhlu bir tarikatın Konya’dan sonraki ikinci merkezi konumundaki Afyonkarahisar halkı sahip olduğu bu tasavvuf ruhunu ve geleneğini “şattak” kelimesi ile yerelleştirmiş ve benimsemiştir. Bula bula şattağı mı buldu demeyiniz. Ben ilginç bulduğum, yaygın kullanıldığı için bunu yazdım. Değilse biraz daha karıştırsak daha neler çıkar neler?

Sevgi, saygı ve muhabbetle selam ederim. Yazıma burada son verirken okuyucuya hayır dua eder ondan da hayır dua arz ederim efendim.

Mustafa KAYIHAN
30.03.2022
SIHHIYE/ANKARA/TÜRKİYE

 

Kaynak link: http://mustafakayihan.com/index.php/2022/03/30/afyonkarahisarda-kullanilan-sattak-tabirine-dair/

Erişim: 31.03.2022

 

Mustafa KAYIHAN Kimdir?

1980 yılında Afyonkarahisar ili, Çay ilçesi, Koçbeyli köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, ortaokul ve liseyi Çay İmam Hatip Lisesinde bitirdi. 1999 yılında Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Türkoloji bölümüne kaydoldu ve 2004 yılında burada lisansı, 2017 yılında Kırıkkale Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalından yüksek lisansı tamamladı.

İlk, orta ve lise dengi değişik okullarda Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yaptıktan sonra 2011 yılında Yunus Emre Enstitüsüne okutman kadrosundan girdi. Kazakistan-Astana Yunus Emre Enstitüsünde Müdür Vekili, Bosna-Hersek Foynitsa Yunus Emre Enstitüsünde Şube Müdürü, Romanya-Bükreş Yunus Emre Enstitüsünde Merkez Müdürü, Ankara-Yunus Emre Enstitüsü Merkezinde Türkoloji Birimi Sorumlusu, Filistin-Kudüs Türk Kültür Merkezinde Müdür Vekili olarak görev yaptı. Hâlen Yunus Emre Enstitüsü Ankara Merkezde Kütüphane, Dokümantasyon ve Arşiv Müdürlüğünde uzman olarak görev yapmaktadır.(10.01.2018)

Evli, Muhammet Ali ve Döne Gül adlarında iki çocuk babasıdır.