Dur diyemeden aldı gitti bütün eskilerimi eskici
Dur diyemedim
Anılar da eskidi sanki, dur diyemedim
Aldı gitti bütün anılarımı
Ne var ne yok hepsini.
Çocukluğum vardı, ilk gençliğim,
Seçtiğim, seçildiğim
Yağmurlu, karlı, tipili günler
Bulutlu, hüzün dolu günler vardı,
Parlak,
Günlük güneşlik, şipşirin gündüzler vardı,
Ay bulutun arkasında saklanırken çekilmiş fotoğraflarım vardı
Gülümseyen
Gülen, güldüren.
Çok mu eskimişti ki aldı gitti hepsini?
Çok mu yıprandılar,
Çok mu yıprattım anılarımı, çok mu anlattım?
Defterlerim vardı, kitaplarım
Kalemlerim vardı cicili bicili, silgili milgili
Okul çantam
Yün çorabım
Hani ninemin ördüğü çorap,
Üstü postlu oturağım,
Türbe Yokuşu’ndan kaydığım oturak,
Bunca yıl sakladığım oturak çok mu eskiydi ki aldı gitti?
Dur diyemedim
Aldı gitti.
İlk muz likörünü Hıdırlık’ta bademler altında içmiştik arkadaşlarla
İlk sigara denemesini de orda yaptık
Üçüncü sigarası
Kimimiz
Bakkaldan aldığımız çentik leblebiyle, kimimiz gavutla.
Leblebiyi, gavutu, Üçüncü sigarasını, muz likörünü de alıp gitti;
Çok mu eskiydiler dersin?
Dur!
Dur!
Dur deseydim dönüp gelir miydi bilmiyorum
Kuyulu Camii’nden yokuş yukarı çıkarken anılarım vardı,
Kızak kayarak inişlerimiz kaleye doğru…
Ninem pencerede beni gözetlerken
Korumak istercesine büyüklerden
Gitmezdi körolası oturağım Cumhuriyet Okulu’ndan ileri
Gitmezdi şimdi eskiciyle gittiği kadar hızla
Gitmezdi topyekün takılıp bir eskicinin arabasıyla,
Gitmezdi.
Dur diyemedim şimdi
Diyemedim!
Hıdırlık’taki uçurtmamı da almış,
Fıççımı
İmballısını, kabaralısını
Boyalısını, boyasızını
Aşığımı tök, çik, pele demeden
Demir tekerimi, bilelerimi alıp gitti.
Dur diyemeden…
Dur diyemedim
Çok mu yıpranmış, çok mu eskimişti?
Kırmızı Gelin geldiğinde
Çavuşbaş’tan İstasyon’a kadar kaç kuruştu bilmiyorum
Binip inmek ne zevkti yarabbi?
Sanki uzaya gider gibiydik Kırmızı Gelin’e binince
Ya Pamukkale Trenini beklemek?
“Kaymakşekeeer”
“Kayyymaak!” tekerlemeydi hepimiz için.
Kırmızı Gelin’ii de,
Pamukkale Treni’ni de,
Kaymakşekeri de,
Kaymağı da
“Kırmızı Gelin geliyor!” tekerlemesini de alıp gitti
Dur diyemeden.
Dur diyemedim…
Teldolap gibi hepsi eskidi mi ne?
Bütün anılarımı
Alıp gitti,
Dur diyemedim!
MEHMET ÜNAL TAŞPINAR
2/11/2012 Ataşehir
(Afyon’da Soba Başı’ndan…)
