Ben sorayım sen anlat… | Şiir | Mürşide AYHAN

Başında esen dumanının rüzgârını, ben sorayım sen anlat,
Nerden aldın Karahisar adını? Bıraktığın bunca hatırat!
Kimler geldi kimler geçti,  nerde, nasıl yaşamış ecdat?
Unutulanları bir bir hatırlat;  ben sorayım sen anlat…

Hitit krallığı diyorlar, milattan önce bin sekiz yüzlerde,
İkinci Mürşil, kaleyi yapmış yüksek tepe şehrinde,
Yaşamışlar belli, kazılarda, çanak çömlek, höyüklerde,
Kimler olmuş sana musallat? Ben sorayım sen anlat.

Frigler, Lidyalılar, Persler, Helenistik, Romalılar akabinde,
Bizanslardan sonra, Selçuklu ve Beylikler; onların takibinde,
Her biri sana farklı isimler vermişler;  durur mu belleğinde?
Karahisar-ı Sahip ile sürdün mü Saltanat? Ben sorayım sen anlat.

Altın parmaklı, eşekkulaklı kral Midas’tan beri,
Anlatıla anlatıla günümüze gelmiş pek çok efsaneleri,
Hangisini söylesem; tarih kokuyor, ilçeleri, kasabaları,  köyleri.
 Hazinen Kale’nde mi;  nedir mevduat? Ben sorayım sen anlat.

Cami, medrese, han kervansaray, türbe, suyolu anıtsal yapıları,
Selçuklu sultanı Alâeddin ve kızları, olmuş şehrin mimarları.
Mevlana’nın yansıyan ateşi, körükledi manevi duyguları,
Nedir Tevbe, zühd, tevekkül, sabır, kanaat?  Ben sorayım sen anlat.

Osmanlı birleştirdi Afyon’ a bütün yollarını, üs yapıp dağlarını,
İki istasyonlu şehir diye duyurdun, bilmeyen âleme adını.
İşgaller, ayaklanmalar, çeteler, savaşlar; kaçırdılar tadını,
Yaktılar, yıktılar vermediler mi rahat? Ben sorayım sen anlat.

Milli mücadele yıllarında, onuru ve vatanı uğruna can verenler,
Destanlar yazarak, şehit olan, gönüllere kazılan yiğit askerler,
Adını bildiğimiz, bilmediğimiz kahramanlar, ‘’Şu Çılgın Türkler…’’
 Hani, Çobanlar- Afyonkarahisar arasındaki hat; ben sorayım sen anlat…

Kara bulutlar çökerken yurduma, kalkan oldun kararan umutlara,
Kurtuluş savaşın da son nokta;  Cumhuriyet yazdırdın dağlara, taşlara.
Zafer adını iyi öğrettin,  Gazi Mustafa Kemal’i duyurdun bütün dünyalara…
Özgürlük yolunda başlattığın şanlı yeni bir hayat…  Ben sorayım sen anlat…

Mürşide AYHAN