Afyonkarahisar’ın ilçelerinde medfun bulunan alimler ve evliyalara toplu bakış

Hasan YILMAZ
Eğitimci – Araştırmacı – Yazar

Eskilerin “Şerefül mekan bil mekin” sözü çok önemli bir noktaya işaret etmektedir. Yani bir şehrin şerefi, kıymeti orada yaşayanlarla ortaya çıkar. Anadolu ‘nun bu yönüyle ele alınıp değerlendirilmesi, Türkleşmesi ve İslamiaşma hareketleri açısından son derece önemlidir. Anadolu lokalinde böyle olduğu gibi dünyanın neresinde bir Türk şehrine, kasabasına, köyüne yolunuz düşse ismi hayırla yad edilen bir veya birkaç manevi dinamikle karşılaşırsınız. Halkın onlara karşı olan derin saygı ve sevgilerinin kuşaktan kuşağa devam ettiğini görürsünüz. Onlar hakkında anlatılan efsaneler oralara kutsiyet kazandırdığı gibi; teneffüs edilen hava ve içilen suda bile onların esintilerini hissedersiniz. Bu toprakları Türkleştiren ve İslamlaştıran işte bu insanlardır.

Anadolu’da Türk fetih hareketleri sekizinci asırdan itibaren başlamıştır. Ancak, Anadolu’nun kapılan esas manasıyla “1071 Malazgirt Zaferi”yle Türklere açılmıştır. Bu fetih hareketleri gaza ruhuyla yoğrulmuş Türk askerleri tarafından gerçekleştirilirken; onların yer yer önlerinde, yer yer arkalarında pek çok isimsiz yıldız parlayarak, Anadolu’nun Türk -İslam yurdu haline gelmesinde gerekli olan manevi harcı dökmüşlerdir. Füzeler ateşlenerek Anadolu’nun her bir köşesine bu ilahi maytaplar, nurdan atlarıyla inmişlerdir. Büyük Anadolu Efsanesi sekiz-onüçüncü asırlar arasında aynı kaynaktan fışkıran kahramanlar destanıdır. İmanı bir, hızı aynı, çilesi farksız, cesareti hep destanlarla dolu yıldırım gibi savaşan, seher yeli gibi ruhları okşayan yücelerin harekatı.- Anadolu’yu Türkleştirip- İslamlaştıran bu Alp-Erenler, bulundukları yerlerde çalışmış, kondukları bölgeyi imar ve inşa ederek oralarda bağ- bahçe yetiştirmiş, uygun yerlerde değirmenler, zaviyeler kurmuşlar ve din, dil, ırk ayrımı yapmadan insanlara hizmet etmişlerdir. Anadolu’yu adım adım İslam -Türklere açan bu AlpErenler “Alp”lik ruhunu Türklük’ten, “Eren”lik gücünü İslamiyet’ten almışlardırm. Tarihi kaynaklanmızda, Abdalan-ı Rum (Anadolu Abdallar –
Dervişleri), Gaziyan-ı Rum (Anadolu Gazileri) ve Bacıyan-ı Rum olarak isimler alan bu Alp’lerin Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamiaşmasında aynadıklan rol, yayıldıkları sahaların ne kadar geniş olduğu görülünce açıkça ortaya çıkmaktadır.

Orta Anadolu ile Batı Anadolu’nun birleştiği bir noktada bulunan ve Anadoluluk her tarafına motif motif işlenmiş bulunan Afyonkarahisarımız, asırlar boyunca bir çok tarihi olaylara şahit olmuş, binlerce veliyi, alimi, şehidi bünyesinde toplamıştır<51 • Hayatlarını Türklüğe ve İslam’a vakfetmiş olan bu muhterem kişilerin özellikle yeni kuşaklara tanıtılıp öğretilmesi, onlardaki manevi duyguların ve Türklük bilincinin inkişaf etmesine katkıda bulunacağını düşünerek bu çalışmayı gerçekleştirdik. Gerek konunun detayı gerekse bir sempozyum bildirisi zaman sınırı içersinde hazırlanması nedenleriyle Afyon merkezinde yaşamış olanlan ayrı bir çalışmaya havale ederek, Afyon’un ilçelerinde medfun bulunan alim ve evliyaların alfabetik bir düzende tasnifini gerçekleştirdik. Çalışmamız ileride yapılacak detaylı araştırmalara bir başlangıç niyeti taşımaktadır.

BOLVADİN EVLİYALARI

1) ABDÜLKADiR GEYLANİ

Onünüçüncü asırda yaşadığı tahmin olunan Abdülkadir Geylani Hazretleri
Horasan Erenleri’ndendir. Asıl Bağdat’taki Abdülkadir Geylani’nin
sekizinci göbekten torun udur. Bolvadİn’in Ağılönü denilen yerine gelip
yerleşmişti. On iki torunu, eşi Dudu Hatun, müritlerinden on beş sanduka
vardır. Felç olanlar ziyarete giderler.

2) MERKEZ SULTAN CARULLAH ZAHEMŞERi

Bolvadin ‘in Cirit mahallesindendir. Hayatı hakkında kesin bilgimiz olmamakla beraber meşhur Keşşaf isimli tefsir sahibi Zahemşeri’nin torunlarından olduğu tahmin edilmektedir.

3) YUNUSZADE AHMET EFENDİ

Bolvadin’ de doğdu. Yüksek tahsilini İstanbul’ da yaptı. İstanbul’ da Musamcızade Ali ve Ahmet Efendi hocalarla beraber meşhur Fatih Medresesi Müderrisi Hafız Şakir Efendi’den icazet almıştır. Mısır’a tahsile gitmiş, döndükten sonra tekrar Bolvadin’e yerleşmiştir. Senelerce Alaca Camii ‘nde vaizlik ve müderrislik yapmıştır. Seksen yaşında (1945 yılında) vefat etmiştir. Kabri ilçe kabristanlığındadır.

4) YÖRÜKZADE AHMET FEVZİ EFENDİ

Bolvadin’de doğmuş ve burada okumuştur. Zahiri ve batini ilimiere vakıf olup Nakşibendi tarikatının meşhur şeyhlerinden Gümüşhaneli Ahmet Ziyaüddin Efendi ‘nin talebelennden Hasan Hilmi Efendi’ den icazet almıştır. Senelerce Alaca Camii ‘nde imamlık ve vaizlik yaptığı gibi müderrislik de yapmıştır. Yetmiş yaşında 1954 yılında vefat etmiştir.

5) KANTARIZADE HACI FEHMİ EFENDİ

Bolvadin’ de doğup yüksek tahsilini İstanbul ilahiyat Fakültesi ‘nde
yapmıştır. Dini ilimlerde olduğu gibi diğer ilimlerde de derin bilgi sahibidir. Müftülük vazifesi yapmıştır. Yetmiş yaşında 1969 yılında vefat etmiştir.Kabri Alkaloid Fabrikası yolundadır.

6) EBHERİ BABA

Bolvadin’deki Ebher gölünün kenarında medfundur. Değerli bir alim
olup Eber köyünde doğmuştur. Büyük alim Semerkantlı Ömer’in oğludur.
1 300 yılında vefat etmiştir.
Eserleri: El-Hidaye, El-Keşf, El-Zubde, İsağuci.041

ŞUHUT EVLİYALARI

1) MAHMUT ŞUHUDİ

Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’m komutanlanndandır. 1219 yılında
Şuhut’u Bizanslılar’dan almıştır. Kendisi alim ve mutasavvıftır. Birçok
vakıfları vardır. Kabri büyük mezarlıktadır.

2) MAHMUT SULTAN

Hayatı hakkında kesin bilgimiz olmamakla beraber Horasan Erenleri’nden
olduğu tahmin edilmektedir. Kabri Şuhut’a 2 km. uzaklıktaki Mahmut köyündedir. Felç hastalığına tutulanlar, ağzı ve gözü eğrilenler ziyarete
giderler. Ziyarete gidenlerin birçoğunun şifa buldukları söylenir.

3) ŞUHUTLU ALİ AGAH EFENDİ

l296’da Şuhut’ta doğmuş olup Arapça ve Farsça’yı çok iyi bilmektedir.
60 yıl Şuhut Ulu Camii’nde vaizlik yapmıştır.

4) KARLIK SULTAN

Karlık köyünde medfun olup hayatı hakkında bilgi yoktur.

5) EFE HAMZA SULTAN

Germiyanoğlu beyliği komutanlarından olduğu söylenir. Efe köyünde
medfundur.

6) TABERİ DEDE

Deper köyünde medfun olup hayatı hakkında bilgi yoktur.

ÇAY EVLİYALARI

1) SEYYİT CAFER (BAMBUL DEDE)

Selçuklu devrinde yaşamıştır. Bambul istilasından kurtulmak için çiftçiler
tarafından bazen ziyaret edilmektedir.

2) SEYYİT MEHMET SİNAN

Horasan’ın Çay Kasabası’ndanmış. Alparslan’ın kumandanlarından
Mansur Gazi’nin torunudur. 1154 yılında uç beyi olarak on dokuz arkadaşı ile Çay’a ilk giren komutandır. Bizansiılan kovmuştur. Kendi memleketine
atfen Çay ismini vermiştir.

EMİRDAĞ EVLİYALARI

l) AHİ YAKUP DEDE

Horasan erenlerinden olduğu rivayet edilir. Türbesinde yeşil ışık yandığı,
Allah ‘ın isminin zikredildiği, dedenin namaz kıldığı rivayet edilir.
Romatizmadan kurtulmak, çocuk sahibi olmak isteyenlerin uğrak yeridir.
Ahi Yakup mezarlığında medfundur.

2) EMİR BABA

Emirdağ’da medfundur. Hayatı hakkında bir bilgi yoktur.

3) SIZI DEDESİ

Yılancık çıbanı olan kimseler gidip kabrini ziyaret eder. Kabri Emirdağ’ın
Tez köyünde Yedikapı mevkiindedir.

4) ŞEYHYUSUF

Ahi Yakup· mezarlığında medfundur. Hayatı hakkında bilgi yoktur.

5) ALINCA TÜRBESİ

Battal Gazi’nin komutanlanndan olduğu ve şehit düştüğü söylenir.
Dağ yolunda medfundur.

SANDIKLI EVLİYALARI

l) YUNUS EMRE

Türk şair ve mutasavvıfı Yunus Emre’nin ne zaman doğup ne zaman öldüğü kesin olarak bilinmemekle beraber 1439-40 yılında vefat ettiği düşünülmektedir. Anadolu’nun birçok yerinde kabri bulunur. Bunlardan birisi de Sandıklı’ya bağlı Yeniçay köyündedir. Yunus Ernre halktan oluşu halkı dile getirişi ve şiir ifade edişi bakırnlarından en büyük aydın ve sanatçılarımızdandır. Sanki milletin zevkini istek ve sevdalarını anlasın da şiirlerinde aksettirsin diye onu Allah yollamıştır. Bu yüzden sevilen şairin kabrinin herkesin kendi memleketlerinde bulunmasını arzu etmeleri doğmuştur. Fakat bilinen hakikat vardır ki, büyük insanların bazen muhtelif şehirlerde mezarlarının ve makamlarının bulunması keyfiyeti, bir gelenek halindedir.

2) SALTlK BABA

Saltık köyünde medfundur. Hayatı hakkında bilgi yoktur.

3) ÇÖMLEK BABA

Kumalar Dağı’nda medfundur.

4) HACİM SULTAN

Yanıkkışla civarında eski Büyük Mezar’da, Çetinkaya İlkokulu önünde
medfundur.

5) MÜRÜVVET BABA

Ziraat Bankası karşısındaki parkın içinde medfundur.

6) ŞEYH MÜSLİHİDDİN

Muallimhane ‘de medfundur.

7) ALİ el-RUMİ DEDE

Mevlevi büyüklerinden olan bu zat Karacaviran Köyü Yolu üzerinde
bulunan tekkesinde medfundur.

8) KUDUM BABA

Mevlevi büyüklerinden Ali el-Rumi Dede’nini dergahı karşısındaki
tepe üzerinde medfundur.

9) KARKIN BABA

Ala Mescit köyünde medfundur. Hayatı hakkında bilgi yoktur.

10) ŞEYH HAMZA

Horasan erierinden olup Yunus Emre’nin hayran olduğu ve hakkında şiirler söylediği kimsedir. Kabri Muradin Camii yanındaki türbededir (Musa Halife, Şemsettin Halife, Abdullah Halife de burada medfundur)

ll) ŞEYH HASAN EFENDİ

Hicri 1271 ‘de Sandıklı’da doğmuştur. Tahsilini Sandıklı’da yaptıktan sonra Afyonkarahisar’a gelmiştir. Hacı Aşık Efendi’den ilim öğrenmiş ve onun kızı ile evlenerek damadı olmuştur. Nakşibendi şeyhi Osman Zühdü Efendi’den icazet almıştır. Sandıklı’da Nakşi şeyhliği yapmıştır. 1332 yılında vefat etmiştir.

12) ŞEYH EMİN EFENDİ

Hicri 1295 yılında Sandıklı’da doğmuştur. Şeyh Hasan Efendi’nin oğludur. Babasından ve Murat Efendi’den ilim tahsil etmiştir. 1937 yılında vefat etmiştir. 1920 yılında Yunanlılar Sandıklı’yı işgal edince Yunan komutanına
“zalim vahşi” Yunan diye bağırmıştır. Ayrıca İngiltere Anglikan kilisesinden 3 papazın sordukları bütün sorulara cevap vererek onları hayretler içerisinde bırakmıştır.

Bunlardan başka Menteş’te Menteş Baba, Koçgazi’de Koçgazi Dede, Aklıarım’da Cirim Baba ve Yusuf Dede, Yahşi’de Şeyh Yahşi, Ballık’ta da Abbasi Dede medfundur.

S O N U Ç

Afyonkarahisar’ın ilçelerinde yapılan küçük bir gezinti de görüldüğü gibi vilayetimiz nakış nakış alimler ve evliyalar tarafından işlenmiştir. Anadolu’nun manevi havasını oluşturan bu şahsiyetler Afyonkarahisar’da sayıca çok fazla görülmektedir. Bu durum ilimizin taşıdığı Türk – İslam ruhunu açıkça sergilemektedir. Afyonkarahisar üzerinde yapılacak çalışmalarda bu manevi mimarlara yer verilmesi; ilin sadece coğrafi bir toprak parçasından ibaret olmadığını ortaya kayacağı gibi gelecek nesillerin bu ruhla vatanlarına sahip çıkmalarını ve onu yüceltecek atılımları gerçekleştirmelerini sağlayacaktır.


Kaynak:

V. AFYONKARAHİSAR ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU BİLDİRİLERİ / Yayına Hazırlayan: Mehmet SARLIK / AFYON BELEDİYESİ YAYINLARI : 9 / 13-14 NİSAN 2000 AFYONKARAHİSAR