Afyonkarahisar ağzı deyimleri

Rabia Kocaaslan UÇKUN
Arş. Gör., Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü

Deyim, gerçek anlamı dışında kullanılarak yeni bir anlam ifade eden bir düşünceyi dile getiren iki veya daha fazla kelimeden oluşan kalıplaşmış söz dizisidir. Deyimler genellikle masdar halindedir. Bu şekilde kullanıldıkları gibi, bazen fiili veya diğer unsurları çekime girer. Deyimler en az iki kelimeden meydana gelir. Deyimi meydana getiren kelimeler ayrı yazılır. Deyimler; ekle türetilmiş kelime biçiminde, bileşik kelime ve cümle şeklinde olmak üzere üç gurupta toplanabilir.

Afyon’da yaygın olarak kullanılan deyimlerden örnekler:

Ahı gidip, vahı kalmak.

Aklı çıkmak.

Al göynek olmak.

Allah`a havale etmek.

Attan inip eşeğe binmek.

Ayak bağı olmak.

Ayın-oyun etmek.

Badır bayrak olmak.

Başa baş olacağına bir köşeye taş olmak.

Başı bulanmak.

Başı göğe ermek.

Başına yağan karı eritmek.

Baştan savmak.

 Belasını bulmak.

Belasını aramak.

Beş para etmemek.

Beti benzi atmak.

Bî-kılık olmak.

Büyüyüp de küçülmek.

Canı çıkmak.

Canından yanmak.

Canını sokakta bulmak.

Cıvık sakız gibi yapışmak.

Cin gibi olmak.

Çayı görmeden çemrenmek.

Çok dallamak.

Dek durmak.

Denize düşüp yılana sarılmak.

Denizi geçip çayda boğulmak.

Deveye hendek atlatmak.

Dişinin etini sormak.

 Eceline susamak.

Eğreti eşeğe binmek.

Ekmeğini taştan çıkarmak.

Ektiğini biçmek.

Elden ayaktan düşmek.

El eliyle yılan tutmak.

Eli ermek.

Elini ayağını çekmek.

Eşeğini sağlam kazığa bağlamak.

Gençliğini vermek.

Gözü görmemek.

Gözünü hırs bürümek.

Hayrını görmek.

‹çi yanıp dumanı tütmemek.

Kadir kıymet bilmek.

Kanca takmak.

Kara çalmak.

Karnından konuşmak.

Köprüyü geçmek.

Kulp takmak.

Leyleği havada görmek.

Mezarını kazmak.

Nuh nebiden kalmak.

Ölüp ölüp dirilmek.

Saçını süpürge etmek.

Saman altından su yürütmek.

Sapı samana karıştırmak.

Silip süpürmek.

Suda yürüyüp izini belli etmemek.

Sulu getirip susuz götürmek.

Suyuna gitmek.

Tadı tuzu kalmamak.

Taşlamak.

Tavşana kaç, tazıya tut demek.

Tencerede pişirip kapağında yemek.

Yağmurlu havada tavuğa su vermek.

Yanmayacak ocağa çıra kütüğü sokmak.

Yol vermek.

Yüreği ağzına gelmek.

Yüreği kalkmak.

Yüzünü göstermek.

Yüzünü güldürmek.

Yüzünü kara çıkarmak.

Yüzsüz olmak.