Şuhut Synnada’da eski Yunan’a ait bir kitabe…


Hakan ÖZCAN

UzaklaraYolculuk

Bakıp da Göremediklerimiz

Olympos dağından evreni yönettiğine inanılan antik dönem tanrılarından ve efsanelere konu olmuş Truva Şavaşları’ndaki heybetli komutanlara kadar birçok şeyi içinde barındıran bir Roma Kitabesi’ni inceleyeceğiz bu yazıda. Bu kitabede; göklerin, şimşeklerin ve gök gürültüsünün tanrısı olan Zeus ve denizlerin efendisi olan acımasız Posedion’u göremesekte; ihtimallerin, tesadüflerin ve şansın tanrıçası Agate Tykhe ile karşılaşacağız. Kanlı geçen bir savaşın içerisinde var olan acımasızlığı, vahşiliği ve nefreti iliklerine kadar hisseden ünlü komutan Aretis’in yaşam öyküsüne değineceğiz.



Kitabe, Afyonkarahisar’a bağlı Şuhut Kasabasında bulunan Synnada Antik Kentine ait kalıntıların içerisinde yer alıyor. Kitabenin üzerinden bin yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen çok az tahribatla günümüze kadar gelebilmiş. Yer yer köşesinde ve etrafında kırılan parçaları bulunsa da gayet okunaklı ve sağlam diyebiliriz. Zamanında koruma altına alınması ve müze müdürlüğünün envanteri listesine girmesi, oluşabilecek tahribatı da önlemiş olsa gerek. Yoksa, ülkemizde koruma altına alınmayan tarihi kalıntıların ne halde olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. Ne kadar doğru koruduğumuz da tartışılır tabi!


Öncelikle şunu söylemeliyim ki, kitabe atıl vaziyette kaldığından dolayı hiçbir çevirisi ile karşılaşmadım. Bu yüzden çevirisini yaparken duyduğun heyecanı anlatmak çok zor olsa gerek. Kıyıda köşede kalmış bir kitabenin çevirisini yapmak her ne kadar ehemmiyetli bir olay olmasa da, benim için heyecanın, gizemin ve merakın sembolü olacaktı.

 

Hadi başlayalım! Kitabe üzerindeki yazılar çivi yazısı tekniğiyle Yunan Alfabesi kullanılarak yazılmış. Kelimeler arasındaki boşlukların eşit olması ve harflerin pürüzsüz bir şekilde yazılması nizami bir kitabe ortaya çıkarmış. Yer yer tahrip olan harfler ise son derece okunabilecek seviyede. Bu yüzden harflerin analizini yapmakta hiçbir zorluk çekmiyorum. Kitabenin üzerindeki yazılarda değişiklik yapmadan aşağıya olduğu gibi aktarıyorum:

ΑΤΑΘΗΙ ΤΥΧΗΙ

ΤΟΝΔΙΚΑΙΟΤΑΤΟ

ΕΠΙΤΡΟΠΟΝ

ΤΟΥΣΕΒΑΣΤΟΥ

ΑΥΡΕΥΑΓΠΟΣΒ

ΠΡΩΤΟΣΑΠΧΤΟΠ

ΑΡΕΤΗΣ

ΚΑΙΤΩΝΕΙΣΤ ΙΝ

ΠΑΤΠΙΔΛ

ΚΑΙΕΑΥΤΟΝ

ΕΥΕΓΕΣΙΩΝ

ΕΝΕΚΕΝ

Şimdi ise sıralanmış kelimeleri tek tek ele alalım. İlk kelimemiz “ΑΤΑΘΗΙ ΤΥΧΗΙ” oluyor. Var olan Yunanca sözlüğümüzden kelimeleri aradıktan sonra Latin karşılığını “AGATHE TYCHE” olarak buluyoruz.


ΑΤΑΘΗΙ ΤΥΧΗΙ – AGATHE TYCHE – ŞANS TANRISI

Tyche, Yunan Mitolojisinde umulmayan başarının ve şansın tanrıçası olarak karşımıza çıkıyor. Bir başka değişle yazgı, talih tanrıçası da diyebiliriz. Bizdeki “bahtın açık olsun”, “iyi şanslar” gibi deyimlerin yerine, Yunanlılar “Agathe Tyche (iyi Tyche ile)” deyimini kullanıyorlarmış. Hatta yeni doğan çocuklara Tyche ismini vererek, onların yaşamları boyunca şanslı ve talihli olacaklarına da inanıyorlarmış. Yunan mitolojisinde Tyche her zaman sığınak noktası olmuş ve bir kurtarıcı olarak görülmüş. Amansız fırtınaların olduğu dev okyanuslara yelken açan gemiciler, yola çıkmadan önce Posedion’un acımasızlığından ve azabından korunmak için Tyche’ye dua ederlermiş. Bunun aksine Roma Mitolojisinde Fortuna olarak bilinen Tyche; kör talihi simgeleyen ve Romalıların en çok korktuğu tanrıçalardan birisiymiş.


Araştırmalarım sırasında Tyche’nin kimi zaman gözleri bağlı veya kör olarak tasvir edildiğini, kimi zaman da bir bereket boynuzu ya da bir gemi dümeni tutmuş olarak resmedildiğini gördüm. Bu tasvirleri incelerken dikkatimi çeken bir tezatlık oldu. Hem birisinden şans dileyeceksiniz, hem de o kişi önünü dahi göremeyen aciz bir tanrı olacak! Bu tasvirlerden çıkarabileceğimiz en güzel sonuç: şans ancak risklerle vardır! İyi şans olabileceği gibi kötü şansta mevcut. Ya iyi şansı yakalayıp güzel sonuçlara kavuşacaksınız, ya da kötü şansa erişerek bertaraf olacaksınız. Ama, arzulanan genellikle iyi şanstır ve onu da inandığınız bir tanrıça ellerinde tutmaktadır. İsterse verir, istemezse vermez.

Devamı gelecek…