Son dönemde yapılan arkeolojik kazılara göre, Afyonkarahisar’ın tarihi 8 bin yıl öncesine dayanıyor

Afyonkarahisar´da 10 höyükte yapılan kazı ve yüzey çalışmalarında, bölgedeki en erken yerleşim izlerinin 8 bin yıl öncesine tarihlendiği tespit edildi…

İl genelinde iki yıl önce başlanan arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarının sonuçları, “Afyonkarahisar İl Araştırma Raporu” haline getirildi. İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır, raporla ilgili yaptığı açıklamada, bilimsel veriler ışığında Afyonkarahisar´a ait en erken yerleşim izlerinde 8 bin yıl öncesine kadar gidildiğini söyledi.

Kentin önceden bilinen geçmişinin MÖ 5 bin-5 bin 500 yıllarına tarihlendiğini belirten Tanır, şöyle konuştu:

“Kültür ve Turizm Bakanlığımızın iki yıldır, Afyonkarahisar´ın çeşitli yerlerinde arkeolojik kazı ve yüzey araştırmaları çalışmaları var. Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özdemir Koçak ile Afyonkarahisar Müze Müdürü Mevlüt Üyümez´in oluşturduğu bir ekibin, kentin çeşitli yerlerinde yaptığı yüzey araştırmalarında önemli buluntulara ulaşıldı. Özellikle Gebeceler beldesindeki çalışmalar, Afyonkarahisar´ın tarihini 8 bin yıl öncesine kadar götürüyor.”

“HÖYÜKLERDEN ALINAN VERİLER İNCELENDİ”

Tanır, son çalışmalarla bölgedeki en erken yerleşim izlerinin Neolitik Çağ´a tarihlendiğini vurguladı. Kentin tarihinin, il sınırları içerisindeki 10 höyükten elde edilen veriler ışığında değerlendirildiğini aktaran Tanır, şunları kaydetti:

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve koordinesinde Konya Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Özdemir Koçak başkanlığında Müze Müdürü Mevlüt Üyümez’in yüzey araştırma ekibinin katılımı ile Afyonkarahisar il ve ilçelerinde yapılan araştırmalarda Afyonkarahisar tarihinin 8000 yıl öncesine dayandığı tespit edildi. 

Afyonkarahisar’ın tarihinin daha da eskilere dayandığı hazırlanan Bilimsel Araştırma Raporu ile belgelendi. Afyonkarahisar’a ait en erken yerleşim izleri günümüzden 8000 yıl öncesine kadar gidiyor. İnsanoğlunun toprağa yerleşmeye başladığı ve zirai faaliyetlerin önemli bir yer tuttuğu bu dönem, literatürde Neolitik (Cilalı Taş) Çağ olarak isimlendiriliyor.

Bu dönem, MÖ 9000-5400 yılları arasını kapsıyor. Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özdemir Koçak başkanlığında Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi Müdürü Arkeolog Mevlüt Üyümez koordinesinde yürütülen kazılar neticesinde, Susuz Kasabası Eyüboğlu Mevkii Yörük Yatağı ve Çeşmealtı höyükleri, Susuz Kasabası Darboğazlar Mevkii, Organize Sanayi içinde Çapak Höyük, Çukurköy Cenkçi Höyüğü, Bolvadin Gövem Mevkii, Çobanlar Pani Höyük, Sinanpaşa Eyice Höyük, Şuhut İçildi Höyük, Hocalar Çalca Asarın Tepe, Dinar Büyük Çataltepe gibi yerleşmelerde bu dönemi temsil eden buluntular ele geçirildi.

İlk Tunç Çağ Yerleşmesine Rastlanıldı 
Yapılan araştırmalara göre; bu yerleşmelerin ilk defa ortaya çıkışı kabaca MÖ 6000 yıllarına kadar gidiyor. Ele geçen buluntular, söz konusu dönemde Afyonkarahisar ve çevresinde yaşayan nüfusla; Göller Yöresi, Konya Ovası, Kütahya-Eskişehir ve Denizli çevresinde ikamet eden nüfusun birbirleri ile bağlantıları olduğunu göstermektedir. MÖ 5400-3200 yılları arasına tarihlenen Kalkolitik (Bakırtaş) Çağ’da da bu etkileşim devam etmektedir. MÖ 3200-2000 yıllarında; bir başka deyişle İlk Tunç Çağı olarak adlandırılan dönemde ise yoğun bir nüfus artışı ve buna bağlı olarak gelişen çok sayıda yerleşmenin var olduğu görülüyor.

Afyonkarahisar sınırları içerisinde bu döneme ait 300 civarında yerleşme veya mezarlık olduğu tespit edilmiştir. Yani hemen hemen her modern kasaba ve köy yakınlarında bir ya da birkaç tane İlk Tunç Çağ yerleşmesine rastlanmaktadır. 

Bolvadin Üçhöyük Orta Tunç Çağı İzi
Bolvadin ilçesinde yer alan Üçhöyük’te de Orta tunç Çağı izlerine rastlanıldı. Bu yerleşme bazı bilim insanları tarafından MÖ 2. bin yıl yazılı kaynaklarında ismi zikredilen Puruşhanda ile eş tutuluyor. Üçhöyük yerleşmesi konumundan dolayı önemli doğu-batı yollarının kesişme noktasındadır ve verimli bir zirai alan üzerinde yer almaktadır. Bu yerleşmenin dışında Sandıklı’da 1935′ li yıllarda W. Lamb tarafından kazılan Kusura, Menteş Höyük, Kızılören Ekinova Höyük, Başmakçı Yakaköy-Kocahöyük, Dazkırı Ağılların Önü, Evciler Kocahöyük, Dinar Dikici Höyük, Alparslan Höyük, İsmail Höyük, Şuhut Karaadilli Hasanlı Höyük, Sinanpaşa Ayvatlı, Küçükhöyük, Kınık Höyük, Emirdağ Hisar, Tezköy, Çayır (Manahoz), Merkez İsmailköy Çorca’nın da isimleri sayılabilir. 
Yapılan araştırmalar sırasında 80 civarında höyüğün hâlihazır haritası yapılarak bunların bir kısmı yayınlar aracılığıyla bilim dünyasına tanıtıldı. 

Kaynak: https://www.haberturk.com (06.08.2019)